Azerbaycan’da siyasi gündem, ülkenin yakın tarihinde benzeri az görülmüş bir darbe planı iddiasıyla sarsıldı. Cumhurbaşkanlığı İdari Başkanlığı görevini yıllarca yürüten ve eski devlet adamı olarak bilinen Ramiz Mehdiyev’in, devlet yönetimini devirmek amacıyla gizli bir yapılanma hazırladığı ileri sürüldü.
PLANIN AYRINTILARI
İddialara göre Mehdiyev, Rusya ile bağlantılı çevreler üzerinden bir darbe girişimi tasarladı. Plan kapsamında mevcut yönetimin devrilmesi, ardından da bir “Geçici Devlet Konseyi” kurulması öngörülüyordu. Mehdiyev’in bu konseyin başına geçerek ülkeyi yöneteceği öne sürüldü.
RUSYA’NIN ROLÜ
Soruşturma dosyalarına yansıyan bilgilerde Mehdiyev’in planı Rusya tarafına sunduğu iddia edildi. Bazı kaynaklar Moskova’nın girişime başlangıçta ilgi gösterdiğini, ancak daha sonra başarı şansını düşük bularak Azerbaycan yönetimine bilgi verdiğini aktarıyor. Bu gelişme, Bakü-Moskova hattındaki son dönem gerilimleri de yeniden gündeme taşıdı.
SUÇLAMALAR NE
Mehdiyev, “devlet gücünü ele geçirmek amacıyla eylemler” ve “yurttaşlık görevine ihanet” suçlamalarıyla karşı karşıya bulunuyor. Olayın ardından başlatılan soruşturmada Mehdiyev’in yakın çevresinden de bazı isimlerin ifadesine başvurulduğu bildirildi.
Azerbaycan kamuoyunda büyük yankı uyandıran darbe planı iddialarıyla ilgili resmi yargı süreci henüz tamamlanmış değil. Uzmanlar, olayın yalnızca bir iç siyasi hesaplaşma mı yoksa dış bağlantılı gerçek bir darbe girişimi mi olduğunun önümüzdeki dönemde netleşeceğini belirtiyor.
SİYASİ KARİYERİ
1938’de Nahçıvan’da doğan Mehdiyev, Moskova Devlet Üniversitesi Felsefe Fakültesi’nden mezun oldu. Sovyetler döneminde Komünist Parti içinde ideoloji alanında görev aldı. Bağımsızlık sonrasında ise Haydar Aliyev’in kadrosunda hızla yükseldi.
1995’ten 2019’a kadar Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı İdari Başkanlığı’nı yürüten Mehdiyev, devletin tüm kurumlarını koordine eden bu kritik görev nedeniyle yıllarca “ülkenin en güçlü adamı” olarak görüldü. İlham Aliyev döneminde de etkisini sürdürdü. 2019’da görevden alınmasının ardından kısa süre Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Başkanlığı yaptı, 2020’de bu görevden de ayrıldı.
İDEOLOJİNİN MİMARI
Mehdiyev, yalnızca bir bürokrat değil; aynı zamanda devlet ideolojisinin mimarlarından biri olarak biliniyor. “Azerbaycan İdeolojisi” üzerine yazdığı kitaplarla, Aliyev yönetimlerinin siyasi söyleminde belirleyici rol oynadı. Uzun yıllar boyunca ülke siyasetinde bir “akıl hocası” konumunda anıldı.
DARBE PLANI İDDİASI
2025’te ise Mehdiyev, Azerbaycan yönetimini devirmeyi amaçlayan bir darbe planının merkezinde olduğu iddiasıyla suçlandı. Soruşturma dosyalarına yansıyan bilgilere göre plan, mevcut yönetimin yerine bir “Geçici Devlet Konseyi” kurulmasını ve bu konseyin başında Mehdiyev’in bulunmasını öngörüyordu.
Rusya’nın rolü konusunda farklı yorumlar yapılıyor. Bazı kaynaklar, planın Moskova’ya sunulduğunu, Rusya’nın durumu Bakü’ye bildirdiğini aktarıyor.
BELİRSİZ SÜREÇ
Mehdiyev, “devlet gücünü ele geçirmek amacıyla eylemler” ve “vatana ihanet” suçlamalarıyla karşı karşıya bulunuyor. Ancak davanın nasıl sonuçlanacağı ve Mehdiyev’in Azerbaycan siyasetindeki gölgesinin tamamen silinip silinmeyeceği belirsizliğini koruyor.
MART 1995’DEKİ DARBE GİRİŞİMİ
Mart 1995’te Azerbaycan’da Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’i hedef alan darbe girişimi, dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kritik uyarısıyla boşa çıktı.
Azerbaycan’da OPON (Özel Amaçlı Polis Birliği) komutanı Rovshan Cavadov’un öncülüğünde hazırlanan darbe planı, Aliyev’i devirmeyi ve yerine eski başkan Abulfaz Elçibey’i getirmeyi amaçlıyordu. Bakü’de gerilimin yükseldiği günlerde Ankara’dan gelen bir bilgi, dengeleri değiştirdi.
UYARIYLA GELEN ÖNLEM
Demirel, Türk istihbaratının ve ordudaki bazı unsurların darbe girişiminden haberdar olduğunu öğrenince, yakın dostu Haydar Aliyev’i uyardı. Bu erken uyarı sayesinde Aliyev, başkentte güvenlik önlemlerini artırdı, darbecilerin hareket alanını daralttı. Azerbaycan ordusu kısa sürede harekete geçerek OPON’un merkezini kuşattı, Cavadov öldürüldü ve girişim başarısızlıkla sonuçlandı.
BİR MİLLET İKİ DEVLET
Tarihçiler, Demirel’in bu kritik adımının yalnızca Aliyev’in iktidarını kurtarmakla kalmadığını, aynı zamanda Türkiye–Azerbaycan ilişkilerinde “bir millet, iki devlet” anlayışını pekiştirdiğini vurguluyor. Ancak darbe planına kimin ne ölçüde destek verdiği, Demirel’in Aliyev’e aktardığı bilginin tam içeriği hâlâ tartışmalı.
Sonuç olarak, 1995 Mart darbe girişimi, Azerbaycan siyasetinde Aliyev’in iktidarını sağlamlaştıran bir dönüm noktası olarak tarihe geçti; Demirel’in uyarısı ise iki ülke ilişkilerinin seyrinde kritik bir rol oynadı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, 29 Ekim 1998’de dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e boncuklardan işlenmiş Atatürk tablosu hediye etmişti.