ABD’nin “Fener Patrikhanesi” Stratejisi Soğuk Savaş Sonrası
ABD’nin “Fener Patrikhanesi” stratejisinin, Soğuk Savaş’tan bugüne siyasi bir mesele haline geldiğine dikkat çeken Odatv, dini bir konudan ziyade siyasi bir boyuta evrildiğini belirtti.
Ruhban Okulu ve Tarihsel Önemi
Sinan Meydan, Cumhuriyet yazarı olarak bugün yayımlanan köşesinde Heybeliada’da 1844’te kurulan Ruhban Okulu’nun tarihsel önemine vurgu yaptı. Meydan, Okulun Kurtuluş Savaşı yıllarında Fener Rum Patrikhanesi tarafından amaç dışı kullanılarak siyasi ve askeri bir üs haline getirildiğini ifade etti.
Atatürk’ün 1922’de Patrikhane’yi “fesat ve ihanet ocağı” olarak tanımladığını hatırlatan Meydan, Patrikhane’nin Türkiye’den çıkarılması için yapılan girişimlerin Lozan Konferansı’nda müttefikler tarafından reddedildiğini ve Patrikhane’nin yalnızca dini yetkilerle İstanbul’da kalmasına izin verildiğini belirtti.
Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte Ruhban Okulu’nun devlet gözetimine alındığını, zamanla yabancı öğrencilerin çoğunluk olmasının ardından 1971’de kapatıldığını aktaran Meydan, Patrikhane’nin Megali İdea’ya hizmet ettiğini dile getirdi.
“Papaz Okulu Bahane”
Sözcü yazarı Saygı Öztürk ise konunun basit bir papaz okulu açma tartışması olmadığını vurguladı. Öztürk’e göre, Beyaz Saray’da Trump’a Türkiye’yi şikayet eden papazın Ruhban Okulu için uluslararası baskı talep ettiğini ancak Gazze’deki olaylara sessiz kaldığını aktardı.
Öztürk, Patrikhane’nin okulun YÖK denetiminde bir üniversiteye bağlanmasını istemediğini ve Vatikan benzeri bağımsız bir yapı arayışında olduğunu belirtti. Türkiye’nin bu isteği kabul etmediğini ifade eden Öztürk, Patrikhane’nin Vatikan modeli dini devlet kurma planını aşama aşama özetledi.
Lozan’da Patrikhane’nin Türk kurumu olarak tanımlandığını ve yalnızca Rum azınlığa hizmet eden dini bir müessese olduğunu hatırlatan Öztürk, Yunanistan’ın Patrikhane’yi destekleyerek Megali İdea’yı canlı tutmaya çalıştığını aktardı.
Megali İdea ve Anlamı
Megali İdea, Yunanistan’ın tarihsel genişleme niyetini simgeleyen bir kavram olup 1919-1922 Yunan işgali ve Anadolu Seferi’nin ideolojik dayanaklarından biridir. Türk tarafının Kurtuluş Savaşı’nda Misak-ı Milli ile ulusal sınırlarını savunduğunu belirten Öztürk, Lozan Antlaşması ile Yunanistan’ın Anadolu’daki planlarının sona erdiğini ancak Megali İdea ifadesinin hala Yunanistan’ın genişleme niyetini simgelediğini dile getirdi.